Eve sonradan priz eklenir mi ?

Ozkul

Global Mod
Global Mod
Eve Sonradan Priz Eklenir mi? Bir Evin, Bir Ailenin, Bir Kalbin Hikayesi

Merhaba forumdaşlar 🌿

Bu akşam, kahvemi alıp bilgisayarın başına oturdum ve sizlerle bir hikâye paylaşmak istedim. Başta sıradan bir tamir hikayesi gibi görünebilir ama aslında biraz hayatla, biraz ilişkilerle, biraz da “bağlantı” dediğimiz şeyin derin anlamıyla ilgili.

Konu basit: Eve sonradan priz eklenir mi?

Ama bazen basit bir soru, bir evin içindeki en karmaşık duyguları ortaya çıkarır.

---

Bir Evin Sessiz Köşesi: Başlangıç Noktası

Bir akşam vaktiydi. Ayşe, salonda oturmuş dizüstü bilgisayarını şarj etmeye çalışıyordu. Uzatma kabloları birbirine geçmiş, prizlerin yerleri dolmuştu. O sırada mutfaktan eşi Cem geldi, elinde tornavida kutusu vardı.

“Yine mi kablolar?” diye gülümsedi Cem, kabloları parmaklarıyla çözerken.

Ayşe başını kaldırmadan, “Evet, şu köşeye bir priz takılsa ne güzel olurdu. Her şey elimizin altında olurdu,” dedi.

Cem düşünceli bir şekilde duvara baktı. O duvarın arkasında elektrik hattı yoktu. Bu, bir usta çağırmak, belki duvarı delmek, hatta kabloları yeni baştan çekmek anlamına geliyordu.

Erkeklerin zihni genelde o anda çözüm haritalarını çizmeye başlar; Cem de öyle yaptı. “Olmaz değil,” dedi. “Ama plan yapmak gerek, güvenlik önemli.”

Ayşe ise o an başka bir şey düşünüyordu: “O köşe, çocukların masa başında ders çalıştığı yerdi. O prizi oraya takmak, sadece bir kolaylık değil, bir hayat kolaylaştırmasıydı.”

---

Cem’in Planı: Strateji, Ölçüm, Hesap

Ertesi sabah Cem, eline bir metre aldı. Duvarı ölçtü, prizlerin yerini hesapladı. YouTube’da videolar izledi, ustalara mesaj attı.

Bir elektrikçinin dediği şu cümle aklında kaldı: “Evet, eve sonradan priz eklenir ama kabloların nereye gideceğini bilmek gerekir. Her priz, geçmişle bağlantılıdır.”

Cem bu cümleyi çok sevdi. Çünkü o da kendi içinde böyleydi; geçmişine, alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı bir adamdı. Her şeyi planla, ölçüyle, stratejiyle yapardı.

Ama o gün, kabloları çekerken fark etti ki, bazı şeyler plana sığmıyor. Duvarın içinde beklenmedik bir boru çıkmıştı. Plan bozulmuştu.

Ayşe geldi, “Bırak istersen ustaya yaptır,” dedi.

Cem başını iki yana salladı. “Hayır, bu evi birlikte yaptık. O priz de bizim elimizden çıkmalı.”

İnat mıydı bu, yoksa bir sahiplenme duygusu mu? Belki her ikisi de.

---

Ayşe’nin Bakışı: Priz Değil, Bağlantı Meselesi

O günün akşamı, Cem uğraşırken Ayşe mutfaktan sessizce izliyordu.

Elindeki kahveyi yudumlarken düşündü: “Biz kadınlar her şeyi birbirine bağlamayı severiz. İnsanları, anıları, kelimeleri... Ama erkekler bağlantıyı düz, güvenli, kontrollü bir hat üzerinden kurmak isterler.”

Cem kabloları duvardan geçirirken Ayşe ona seslendi:

“Farkında mısın, bu sadece bir priz değil. Bu evin akışını değiştiriyorsun.”

Cem gülümsedi. “Yani senin deyiminle, evin enerjisini mi düzenliyorum?”

Ayşe gülerek başını salladı. “Aynen öyle. Hem teknik, hem ruhsal.”

O an aralarındaki mesafe kısaldı. Çünkü Ayşe’nin söylediği şey, Cem’in hesaplarının ötesindeydi. Bu priz, sadece elektrik hattına değil, iletişime de yeni bir hat açıyordu.

---

Prizin Çekirdeği: Geçmişle Gelecek Arasında Bir Hat

Cem sonunda işi bitirdiğinde, küçük bir priz kutusu duvarda parlıyordu.

Ayşe parmaklarını uzattı, dokundu. “Sanki bu evin eksik bir cümlesi tamamlandı,” dedi.

Cem, tornavidasını toplarken sessizdi. İçinden, “Evet, ama bunu duvarın arkasına kimse bakmadan bilemez,” diye düşündü.

Her kablo, bir emekti. Her bağlantı, bir çaba.

Bazen insanlar da tıpkı duvarların içindeki kablolar gibiydi — görünmez ama her şeyi birbirine bağlayan gizli hatlarla doluydu.

Çocuklar koşarak geldi. “Anne, bilgisayarımı buraya takabilir miyim?”

Ayşe gülümsedi. “Tabii ki,” dedi.

O an, priz bir işlev değil, bir hatıraya dönüşmüştü.

---

Farklı Yaklaşımlar, Aynı Ev: Modernliğin Sessiz Sentezi

Erkekler genelde çözüm odaklıdır. Cem gibi düşünürler: “Bir sorun varsa, bir çözüm bulunur.”

Kadınlar ise ilişkisel bir yerden bakarlar. Ayşe gibi hissederler: “Bir sorun varsa, önce neyi etkilediğini anlamalıyız.”

İşte o akşam, bu iki yaklaşım evin salonunda buluşmuştu.

Cem’in planı, Ayşe’nin sezgisiyle birleşince evin enerjisi değişti.

Bir taraf güvenliği, ölçüyü; diğer taraf anlamı, hissi taşıyordu.

Modern hayatın en güzel tarafı belki de bu: Teknikle duygunun, stratejiyle sezginin, erkek aklıyla kadın kalbinin buluşması.

---

Bir Prizin Düşündürdükleri: Hayatta Da Eklenir mi?

O günden sonra Ayşe sık sık o köşede oturdu. Kahvesini orada içti, çocukların ders çalışmasını izledi.

Cem de her geçişinde farkında olmadan oraya baktı; “Ben yaptım,” der gibi.

Ama aslında, o priz ikisinin ortak emeğiydi.

Bazen düşünüyorum — evet, eve sonradan priz eklenir.

Ama asıl mesele, “hayata sonradan bağlantı eklenir mi?”

Kırılmış bir iletişim, unutulmuş bir dostluk, uzaklaşmış bir sevgi…

Tıpkı Cem’in duvarında olduğu gibi, belki biraz uğraşla, biraz sabırla, belki birkaç yeni kabloyla… neden olmasın?

---

Forumdaşlara Davet: Sizin Priz Hikâyeniz Ne?

Sevgili forumdaşlar,

Belki sizin de evinizde bir köşe vardır — ışığın az geldiği, kabloların karıştığı, ya da bir zamanlar biriyle aynı anda dokunamadığınız bir priz noktası.

Sizce, eve sonradan priz eklenir mi?

Ya da daha derin bir soruyla: Hayatınıza sonradan “bağlantı” ekleyebiliyor musunuz?

Belki bu başlık altında, kimimiz bir tamir hikâyesi anlatır, kimimiz bir ilişkiyi yeniden onarmayı.

Sonuçta hepimiz aynı şeyi arıyoruz: Akımı yeniden bulmayı. ⚡

Yorumlarınızı, anılarınızı, kendi “bağlantılarınızı” paylaşın. Çünkü bazen en güzel elektrik, paylaşılan bir hikâyede dolaşır.